Bu haber :24/06/2022 19:15 Tarihinde Eklendi 457 Kez Okundu

Recai Demirsöz: "Zor şeydir yitip gidenlerin ardından yazmak, ya da yazabilmek"

Zor şeydir yitip gidenlerin ardından yazmak, ya da yazabilmek...1990 yıllarıydı, şu anda yaşamdığım Ilbarıt köyünde, köyden birileri seslendi...Pencereye çıktığımda, seni iki kişi arıyor, falanca yer gittiler dedi. Evden çıkıp o yöne yöneldiğimde, köyde bulunan bir kayamezarının fotoğrafını biri çekiyor, birde izliyordu. Merhaba dedim kendimi tanıttım,beni aramışsınız dededim. Merhaba bende Aytekin Kuş, arkadaş İstanbul'dan fotoğrafçı, bizi Kaymakam Muammer Aksoy görevlendirdi. Bölgedeki Kayamezarlarının fotoğraflarını çekip, Safranbolu ,turizm tanıtım rehberine basacaz, bölgeyi sizin iyi bildiğinizi duyduk onun için aradık dedi. Birlikte Kayamezarlarının fotoğraflarını çektik ve Karabük merkez köyleri üzerinden, Safranbolu'ya geldik. üzerimde ne beş kuruş param vardı ne de kimlik vs.i biranda ortada kalmıştım. Bir tanıdıktan Karabük'e kadar münibüs parası aldıktan sonra Karabük'e ulaştım ve bizim köyün yakınına giden aracın şoförüne durumu anlattım. Tamam ben sizi getirirm. Ne demek, sen bu bölge için değerlisin dedi...Daha sonraları Aytekin abi ile sürekli merhabalığımız oldu. Benden 9 yaş büyük olduğu için, birde Safranbolu çocuğu olduğu için, Safranbolu'yu benden iyi biliyordu. Ben genelde 1910 doğumlu babamdan beslendim denilebilir. Babam Safranbolu'daki rumlara kadar biliyor ve yörenin canlı tarihi idi...
 
Aytekin Kuş , birikimleri ile Safranbolu'ya çok şey kattı ve kalıcı olabilmesi için, bu birikimlerinin çoğunu kitaplaştırdı. Doğal olarak zamanlı insan sağlığı gün geçtikçe istesen de istemesende önemini yitiriyor. Aytekin abiyi en son bir ay öncesi, yaşadığım köyün aracını beklerken, Safranbolu-Kıranköyde görmüştüm. Merhaba Recai nasılsın deyip geçti. İyiyim sen nasılsın abi dediğimde hiçbir şey söylemedi. Yürümeye devam etti...Ardından uzun süre baktım halsizdi ve yürümükte zorluk çekiyordu ve en son görüşüm oldu.
 
Bir kentte değerli insanlar vardır. Değeri ne kadar biliniyor işte orası zor bir şey...Örneğin Karabük'te yayın yapan bir televizyon kanalına sürekli haftada bir gün , Safranbolu'nun tarihi köşelerinden programlar yapıyordu. İlgi ile izleyip, kendimce eski Safranbolu'yu biraz daha tanımaya çalışıyordum. Fakat acıdır ki zamanın acımasızlığı, insanlığın zamandan kopuşu, bazı değerlerimizi yitip gittikten sonra da, unutulanlar arasına koymakta...Safranbolu'yu ilk tandığım yıllar ailemin daha beni 3 küsur yaşında yani 1959 yıllarına rastlar. o günkü Safranbolu'nun reel yaşamı ve şose olsada Kastamonu karayolunun ,Safranbolu'nun içinden geçmesi, gözlerimin önünde...Zaman bir ağaç törpüsü misali her şeyi törpülüyor. Bir yandan değerler yitip gidiyor ve halen zaman bir şey katmaya çalışınlar, yok denecek kadar az olsa da varlar.