Bu Yazı :16/03/2020 10:25 Tarihinde Eklendi 3161 Kez Okundu
ÖLÜM KORKUSU...
Artık başta ülkemizde,siyasi çatışmalar sona erdi ve her kes kendi derdine düştü...Telivizyonları açıyoruz,koronavirüsle yatıp kalkıyoruz.Ballandıra ballandıra nalatılıyor.Koronavirüs şu an,gezegenemizde 147 ülkeye yayılmış vatiyette...
Bir düşünür şöyle der; 'Herkes cennete gitmek ister,ama hiç kimse ölmek istemez.' Niye ölsün ki,çünkü bir daha kendisine yaşama şansı verilmiyor. Usta oyuncu İlyas Salman,bir televizyon programında, öldükten sonra rüşvet versem bir daha yaşama şansım yok demişti.
Şu anda gezegenimizde ülkeler bazında koronavirüsten sonra insanlığın uğradığı zarar 20 tirilyon dolara yaklaşmış konumda.Çünkü gezegende hayat denilen şey durdu.Maçlar seyircisiz,konserler seyircisiz ve seyirci ile ilintili her şey bundan sonra seyiricisiz.
Kimileri diyor ki bu koronavirüs denilen virüs laboratuarlarda özellikle üretilip,yeryüzü ülkelerine serpiştirildi.Örneğin Çin, Amerika'yı suçluyor.Dedim ya artık korku bacayı sarmış vaziyette...Çünkü etkili bir savaş dahi yeryüzünü bu kadar abluka altına alamazdı.
Biz insanoğluna düşen görev ise artık kavram kargaşasınında birbirine girdiği süreçte,nasıl yaşanabilirlik.Kaldı ki insan denilen canlı bir avuç insanın dışında,nasıl yaşanabilirlik le boğuşmuyor mu? Dolasıyla insanoğlu akıp giden zamanı öteden beri ters yüz etmemişmiydi? İçine ettiğimiz dünyada,kayda değer ne kaldı? Hiçbir şey!
Ölüm Korkusu aldı başını gidiyor.Tedbirlerden söz ediliyor.Çünkü hastalık denilen şey gözle görünür bir şey değil.Virüslerde öyle,nereden ne zaman ve ne şekilde geleceğini hiç kimse bilemez.Şu anda ülkemizde 5 vakadan söz edilirken,insanlar bu 5 vakanın nerede olduğunu dahi bilmiyor. Kısaca zaman akıp giderken,bizleri mutlaka bir şeyler bekleyecektir.