Yenilikler insanlık tarihinin vazgeçilmezidir icatlar buluşlar hayatımızı kolaylaştırır öyle ki başımızı çevirecek kadar hızlı gelişimlere ayak uydurmakta yetişemez hale gelir insan. Her geçen gün yenilikler bir biri ardına geliyor tabi bu insanlığa faydası olduğu kadar da tembelliğe de alıştırıyor. Yakın bir zamanda bir televizyon kanalında sokak röportajında çoğunluğu öğrenci gençlere yönetilen pek zor olmayan bir soruya cevap verenler yüzde on nispetindeydi soru şu idi ‘’ bir yerden şu kadar alış veriş yaptınız 100 lire verdiniz üstüne kaç lira almanız lazım ‘’ bazıları cep telefonuna elini uzatıyordu, gerçekten üzülecek bir durumdayız bu hemen, herkes için geçerli bir deneyimdir kendimizi bir yoklayalım bakalım doğru değil mi.  Eski bakkallar ve esnaflar hesap makinesi kâğıt kalem kullanmadan hesap yapabiliyordu. Ezberimizde o kadar telefon numaralarını tutabiliyorduk şimdilerde inanın kendi cep telefonunu bile bilmeyen çok kişi olduğuna iddia ediyorum. Bilgisayarlar, cep telefonları, tabletler birer bilgi dağarcığıdır iyi kullanan bütün bilgilere çok kısa zaman içinde bir tık uzaklıkta ulaşmak kolaydır. Hiçbir kitap karıştırmadan kimseye bir şey sormadan birçok bilgiye sahip oluyoruz.  Kütüphaneler, kitaplar diğer bilgi kaynakları karıştırıp araştırıp kafa patlatarak bir şeyler öğrenmenin zevki bambaşkaydı kitapların sayfalarında dolaşmak okumak göz gezdirmek ayrı bir heyecan verirdi. Her halükarda boş vakitlerimizde kitap okuma yüzdesi inanın günümüzdeki sayıdan çok fazla idi şimdi yolda giderken en kısa bir dinlenme esnasında herkes cep telefonuna uzanıyor genelde oyun ve paylaşım siteleri muhabbetleri telefonla konuşma ayrıcalığını bize unutturdu. Yine genç öğrencilerin cep telefonuyla bir birileriyle konuşmak yerine mesajlaşmayı seçmeleri işin vahamiyetini ortaya koyuyor. İletişim bozukluğuna sebep veren bu felaketi nasıl aşabiliriz ebeveynlere büyük görev düşüyor. Bu sıkıntılar yalnız çocuklar ve gençler için mi hayır ‘ yediden yetmişe kadar birçok kişi konuşmak yerine kılışa yazışmayı tercih eder olduk. Zamanının büyük bir kısmını teknolojiyle geçirenlerin hafızalarının zayıfladığı dikkat eksikliği yaşadığı tıp otoriteleri tarafından her zaman dile getiriliyor. Yerimizden kalkmadan birçok işi çarçabuk yapmak ne kadar kolay ise bir o kadarda tembelliğe davetiye çıkarıyor. E ne yapalım eskiye mi dönelim diyenlere haklısınız beynimizi iyi kullanarak tembelliğe ve belli bir kalıp içinde kaybolmamayı denemeliyiz. En çok çocuklarımız ve gençliğimizi bu uyuşukluktan kurtarıp beyinlerini çalıştırmayı sağlamalıyız. Son yıllarda hayatımıza giren yapay zekâ ise artık insanın değerini yitiriyor desem yanlış söylemiş olmam her işimizi bizden daha iyi daha çabuk yapabilen programlar, yapay zekâ bize düşünme fırsatı bile vermeyecek gibi sevinelim mi üzülelim mi bilemiyorum, robotların insanların yerini aldığı günümüzde teknolojinin sınırları adeta zorlanıyor. İnsan el becerisini neredeyse kaybetti makineler ve bilgisayarlar insana rakip oldu. Aklımızı nerede kullanacağız onu zaman gösterecek. İnsanların yerini makineler alsa bile dünyada söz sahibi yine insandır diyorum. Son zamanda tüm insanlığı tehdit eden korona virüsün bir an önce aşısının bulunup ölümlerin önüne geçilmesi herkesin dileğidir. Hürmetler bizden efendim.

GURBET KUŞU