Bu Yazı :06/08/2020 14:39 Tarihinde Eklendi 2120 Kez Okundu

KORKULU YAŞAM...

Bir düşünür şöyle der;'Herkes cennete gitmek ister,ama hiç kimse ölmek istemez.' Çünkü yaşam denilen şey bir defaya mahsusutur ve yaşamın tekrarı yoktur. Oysa insanoğlu,yaşamı tersyüz ederek bir yaşam şekli belirlerken,kör umutlarında tutsağı olmaktan kendini hiçbir zaman kurtaramamıştır. Her şeye rağmen yaşam devam ediyor yeryüzünde. Televizyon aygıtlarından görebildiğimiz kadar görüyoruz.savaşları,kirli savaşları ve her geçen gün artan patlamaları ve yitip giden insanları...Nereye kadar diyemiyoruz ki artık hiçbir şeyin önüne geçilmiyor.
 
Bir kaç gün öncesi,Lübnan'ın başkenti,Beyrut'da gördük o dev patlamayı,adeta çevresini harabeye çeviren bu patlama ne ilk ne de son olacak...Yüzlerce ölü ve yüzlerce ev ve işyeri kullanılamaz hale gelirken, bu patlayan gübrede kullanılan amonyak-fosfotun ülkemizden geçtiği söylenmekte...Ya aynı patlama boğazlarda veya marmara açıklarında olsaydı,acaba ne yaşanırdı? 1978 yılında, Kadıköy açıklarında,Romen bandıralı bir gemide meydana gelen patlama,kilometrelerce uzaktan hissedilmişti.Nitekim Beyrut'daki patlama 240 km. mesafede bulunan Kıbrıs'tan işitilmiş.
 
Bundan böyle geleceği düşünmek ve geleceği kurgulamak artık iyden iyiye zorlaştı,buna rağmen insanoğlu halen insanlığından biraz daha uzaklaşmaya devam etmektedir.Çünkü neredeyse,her ülkede ve dünya genelinde büyük kitleler hızla tüketiyor. Artık bırakın organik,zaten böyle bir şey kalmadı,adeta önüne kattığı her şeyi tüketmektedir. Örneğin yaşadığım köyde eskiye oranala reel bir yaşam olmasına rağmen,bir gün öncesi boşaltılan çöp konteynrları ayın günü doldurulduktan sonra,geri kalan çöpler konteynrların kenarına bırakılıyor ve kokulara neden oluyor. Bu tüketeilenlerin tamamı köyde üretilmiyor,dışarıdan satın alınıyor.
 
Kısaca insanoğlu yarını belirsiz korkulu bir yaşamın girdabına girmiş konumda.Bu konumdan haberdar olmayanlar sadece çocuklar. Fakat virüs illeti artık çocuklarıda kuşatmış vaziyette...Bu güne kadar kaptalizimlye yönetilen yeryüzü,çözüm üretmekte artık zorlandığı gibi,her saniyde onlarca insanın ölümüne kulak tıkamakta ve yüzeysel rakkamlarla zamanı geçiştirmektedir.Bir gün bir şeylerin düzeleceğini sanmak artık çok zor.