En önemli iki faktör genetik yatkınlık ve ultraviyole ışınlarına maruz kalmaktır. Bunun dışında gebelik, doğum kontrol ilaçları, kozmetik uygulamalar, ilaçlar ve guatr hastalığı diğer nedenler arasında yer alır. Güneş ışınları sadece lekelerin oluşumuna değil, oluşmuş lekelerin üzerinde karartıcı etki ile lekelerin artışına da neden olur. Pigmentasyon olarak tanımlanan lekeler gebelik döneminde ortaya çıkarsa gebelik maskesi olarak adlandırılır. Tedavi edilmeyen pigmentasyon kalıcıdır, kendiliğinden iyileşmez. Gebelik ve lohusalık döneminde tedavide güneş korumalar ve bu döneme uygun krem tedavileri ile sınırlı tutulur. Genel önlemler olarak güneşten kaçınılmalı, kozmetik ürün ve güneş duyarlılığı yapacak ilaçlar sınırlandırılmalıdır. Güneşten koruyucu ürün, en az 15 faktörlü, hem UV-A hem UV-B korumalı krem olmalı, yaz ve kış dört mevsim kullanılmalıdır. Kimyasal peeling de hastalığın tedavisinde etkilidir çünkü derinin üst tabakasının soyulması ile leke nedeni olan melanin pigmenti yavaş yavaş kaybedilir. Tedavide derin peelingler yan etkiler nedeni ile tercih edilmemektedir. Peeling ajanının türüne göre 3-8 seans arasında tedavi uygulanır. En sık görülen yan etki kızarıklık, kabuklanma ve deride hassasiyettir, bu etkiler de 3-10 günde gerilemektedir. Laser uygulama pigmentasyon tedavisinde diğer bir seçenektir. Sık karşılaşılan bir diğer lekelenme çillenmedir. Bu hastalar özellikle bahar ve yaz aylarında güneşten kaçınmalı ve güneşten koruyucular kullanmalıdır. Bu kişilerde kozmetik nedenler ile lazer iyi bir tedavi seçeneği olabilir. Yaşlılık veya güneş lekesi olarak bilinen lentigolarda da krioterapi ve lazer tedavisi uygulanabilir. Bazı hastalarda lazer tedavisi ile tek seansta bile sonuç alınabilmektedir. Herşeyin başı sağlık, kalın sağlıcakla.