Bu Yazı :11/03/2020 11:47 Tarihinde Eklendi 3117 Kez Okundu

İNSAN VE AKIL...

Günümüzde yalan denilen şey artık görselleşti. Gerek teknoloji,gerekse daha başka ilitişim araçları,yalanları insanlarla daha çabuk buluşturabiliyor. İnsanlar an geliyor kendi söyledikleri yalanlara da inanabiliyor. Her ne tarafa baksan seni bir başka yalan karşılarken,doğruların artık oldukça gerilerde kaldığı bir realite...Çünkü kısa yoldan büyük servetler elde eden sermayenin,yalanlara oldukça ihtiyacı var. eskiler şöyle derdi;'Para şımartır elbise yürümeyi öğretir.'
 
Geçenlerde bir yığın fesefecinin yapıtlarını okurken,bu günle kıyasladım.Şu kanıya vardım.Ardan geçen binlerce yıl yeryüzünde insanlığı bir arpaboyu dahi ilerletmemiş.Fakat insanoğlu,elindeki aygıtları vs.leri gelişmişlik olarak görmektedir. oysa o aygıtlar ki insanları köreltmek için bir yığın şeyleri bünyesinde taşıyor. akıl anında gelişen bir olgu değildir.İnsan yaşamında belirli bir kavram vardır ki,ya başkaları gibi olacaksın,ya da kendi yalnızlığında yaşamak zorunda kalacaksın. Salt yaşamın orta yeri diye bir şey yoktur. 'Çok bilen çok yanılır.'basit bir sözcük değildir. Kaldıki zaman denilen şey,sürekli doğruları sunar.Fakat algı bu doğruları alamıyorsa,zamanı suçlamak tam anlamıyla saçmalıktır. 'Salt bir düşünce,kendi doğrularını yaratmak zorundadır.'
 
Bundan yaklaşık 2500 yıl öncesi yaşamış;Sokrates,ne giyimine önem verirdi,ne de başkaları gibi yaşardı.Fakat toplumsal olayları derinlemisine çözmüşbu filozof, 'Bildiğim bir şey varsa,o da hiçbir şey bilmediğimdir.' derken,halen kendinin öğrenebileceği şeylerin olduğunu vurguluyordu. 'Kendini tanı' iki kelime ,ama çok şey,günümüzde ki insanlar bırakın kendilerini tanımasını,bir çok kişinin aklı ile yaşadıklarını sanıyorlar. Oysa nasıl tökezlediklerinin bilincinde dahi değiller. Yeme içme,aynı şey diğer canlılarda da var,ama yaşam denilen şey sadece yeme içmeden ibaret değil.Kısa insan ömrünü düşünürsek,insanoğlunun insanlar üzerinde kurduğu acı kurallar ki,insanların nasıl ve ne şartalar altında yaşadığınıda gösteriyor. Görsel yalan,tüm bunları yalanlasa da,artık güneşin balçıkla sıvanmadığı bir gerçek. Sınırlarda insanların çırılçıplak halleri ,bizlere 1940'ların İkinci Dünya Savaşını ve  Auschwitz Kamplarını hatırlatmıyor mu?